/Herkes şimşek çaktı sanır
Oysa ben bilirim
Gece yalnızlıktan kırılır.../
Dalından düşecek yaprak misali gece
Az sonra toprağın olacak
Oysa az önce yıldızlarındı
Hani vakitsiz gelen her sevgili
İyi dileklerini yıldız yapıp
Geceye bağlamıştı
İşte o yıldızlardan kopan gece
Düşecek turabın rahmine...
/Bu gece...
Kabe'nin tam ortasında namaza durmuş meczubum sanki
Ne yana dönsem sensin.../
Hiçbirşey acıtmaz canını toprağın
Bağrına saplanan mezar taşları kadar
Yine hiçbirşey ateşin canını yakamaz
Orta yerine düşen ateşböcekleri kadar...
/Seyda öpüşlü dergahlar gördüm boştular
Ne kıbleler gördüm maviden sarhoştular.../
Eşiğine düştüm ömrünün
Mavisi eşik değerinin üstündeydi oysa
Öptüğün dudaklarımdan dudak izini aldı kriminalciler
Artık mimsin dudaklarımda
Tanrısal bir dokunuşla avuçlarıma yazdığın şiirler
Şimdi Tanrı'ya gönderilmiş iadeli taahhütlü zikirler...
Bunu da şiir sanacak benden sonra ölecek şairler...
/İnsanı öldüren umuttur oysa
Bir tek ölüm adildir hayatta
O da assolist...
En son çıkar karşına.../
Senden başka herkes ölü gelirdi bana
Gözlerim teyemmüm ederdi gölgeni
Yalnızlığı da yalnız bırakırdım ardımda
Eksilmezdi yakasından nasırlı ayrılıklar
Yalnızlık kelimesi anlatamazdı yalnızlığımı
Heves kalmazdı yaşamaya
Yaşamak hevesi ölürdü
Kan tutardı beni
Mavi tuttuğunu öldürürdü...
Vasiyetimdir...
Cesedimi sözlerinle gusledip gömsünler gözlerine
Bir daha ölmesin kimse kimsenin gözlerine...
/Aşkın gölgesi kir tutmaz
Tutsa tutsa pas tutar
Asitli sabahlara inat...
O da uyutmaz.../
Enes Safa